Likidite tuzağı, düşük faiz oranlarına rağmen para politikasının ekonomik büyümeyi teşvik etmede ve enflasyonu artırmada etkisiz kaldığı ekonomik bir durumdur. Bireyler ve işletmeler, faiz oranları çok düşük olsa bile, harcamak ya da yatırım yapmak yerine nakit biriktirdiklerinde ortaya çıkar.
Likidite tuzağında merkez bankası faiz oranlarını düşürerek ve para arzını artırarak ekonomiyi canlandırmaya çalışır. Amaç borçlanmayı ve yatırımı teşvik etmektir, bu da tüketici harcamalarını ve ekonomik faaliyeti artırır. Ancak likidite tuzağında bireyler ve işletmeler düşük faiz oranlarında bile borçlanma ve harcama yapma konusunda isteksizdir.
Likidite tuzağının oluşmasının birkaç nedeni vardır. Bunlardan biri, ekonomide güven eksikliği olabilir ve bu da bireyleri ve işletmeleri harcama yapmak yerine tasarruf etmeye yönlendirebilir. Bunun nedeni iş güvenliği veya gelir istikrarı gibi gelecekteki ekonomik koşullara ilişkin endişeler olabilir. Bir diğer neden ise ekonomide kapasite fazlası olması, yani işletmelerin atıl kaynaklara sahip olması ve yeni üretime yatırım yapma ihtiyacı duymamasıdır.
Likidite tuzağında faiz oranları ile yatırım arasındaki ilişki zayıflar, hatta negatif olur. Bireyler ve işletmeler borç almak ya da riskli yatırımlar yapmak yerine nakit tutmayı tercih ettiklerinden, faiz oranlarının düşürülmesi borçlanmayı ve yatırımı teşvik etmez. Bu da toplam talebin azalmasına ve deflasyonist baskılara yol açabilir.
Likidite tuzağından kurtulmak için alternatif tedbirlere ihtiyaç duyulabilir. Hükümet harcamaları veya vergi indirimleri gibi maliye politikaları talebi canlandırmak ve harcamaları teşvik etmek için kullanılabilir. Bu, düşük talep döngüsünün kırılmasına yardımcı olabilir ve işletmeleri yatırım yapmaya ve işe almaya teşvik edebilir. Ayrıca, para arzını artırmak ve borç vermeyi teşvik etmek için parasal genişleme veya işletmelere doğrudan borç verme gibi geleneksel olmayan para politikası araçları kullanılabilir.
Likidite tuzaklarının nispeten nadir görüldüğünü ve tipik olarak şiddetli ekonomik gerileme dönemlerinde veya uzun süreli ekonomik durgunluk dönemlerinde ortaya çıktığını belirtmek önemlidir. Geleneksel para politikası önlemleri etkili olmayabileceğinden, politika yapıcılar için önemli bir zorluk teşkil ederler. Likidite tuzağının üstesinden gelmek, güveni yeniden tesis etmek, harcamaları artırmak ve ekonomik büyümeyi canlandırmak için maliye ve para politikası eylemlerinin bir kombinasyonunu gerektirir.